Açık çay
Temel işhanında çay ocağı
işletmektedir. Üst kattaki işyerlerinden biri seslenir: - Temel efendi,
dört çay yap. Biri açık olsun. Çaycı Temel cevap verir: - Abi, hangisi
açık olsun?!
Tekrar deneyin
Temel
ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar. Meşrubatı açan Temel hemen
kapağa bakar: - "Tekrar deneyin." Kapağı kapatıp yeniden açar ve okur:
- "Tekrar deneyin." ... ... ... En sonunda sinirlenen Temel: - "Ula
Tursun. Ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pi şey
çıkmadi."
Bu burunla
Temel
satılık papağanları inceliyormuş. En pahalı papağanın önünde durmuş: -
"Abi bunlar neyce konuşuyor?" - "İngilizce, Fransızca, Almanca" - "Kaç
paradır?" - "Bir milyar" - "Lazca biliyo mu?" - "Bilmiyo" Temel
papağanın burnunu okşamış; - "Bu burunla yazık!"
Ayşe -
Bir
gün Temel bankadan para çekerken hırsızlar içeriye girer ve herkesi
rehin alırlar. Daha sonra rehinenin fazla olduğunu görünce birkaç
kişiyi öldürmeye karar verirler ve herkese adını sorarlar. Temel'in
yanındaki bir kadına sorarlar: - "Adın ne?" - "Ayşe" - "Benim annemin
adı da Ayşe" der bir soyguncu, kadını bırakırlar. Ve sıra Temel'e
gelir... Temel'e "adın ne?" diye sorarlar. Temel korkarak cevap verir:
- "Adım Temel, ama arkadaşlar bana Ayşe der."
Başka asker yok mu?
Yeni
asker olan Temel'e komutanı sormuş: - "Savaşta siperdesin, sağ taraftan
düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?" Temel heyecanla
cevap verir: - "Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım
komutanım." Komutan tekrar sormuş. - "Peki, karşıdan geliyorsa?" -
"Karşıya ateş açarım, komutanım." - "Arkadan geliyorsa?" deyince
komutan, Temel dayanamamış: - "Komutanım, bu ordunun benden başka
askeri yok mu?"
Sinyal
Temel'e bak bakalım arabanın sinyalleri calışıyor mu? demişler... - Çalışayi - Çalışmayi - Çalışayi - Çalişmayi
Karpuz çekirdekleri
Dünya
Genetik Projeler Yarışması yapılıyormuş. Tüm ülkelerden genetik
profesörleri yarışmaya çalışmaları ile katılmış. İlk Fransız profesörün
çalışmasının başına gelmişler. Jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu
sormuş. Fransız profesör başlamış anlatmaya: - "Ben inek genleri ile
tavuk genlerini birleştirdim. Ortaya çıkan mahlukatın eti kırmızı et
kadar lezzetli, beyaz et kadar sağlıklı oldu", demiş. Ardından diğer
çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. Sıra gelmiş Türkiye'den
bizim Laz profesöre. Jüri başkanı: - "Sizin çalışmanız nedir?", diye
sormuş. Laz profesör anlatmış: - "Ben" demiş, "karpuz genleri ile hamam
böceği genlerini birleştirdim!" Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha
kopmuş ve başkan Laz profesöre: - "Bu çalışma ne işe yarar?", diye
sormuş. Laz profesör: - "Acayip işe yarıyor, karpuzu kesiyorsunuz,
çekirdekleri kaçışıyo!"
Boyacılar
İki
boyacı olan Temel (kısa boylu) ile İdris (uzun boylu), bir bayrak
direği boyama işini almışlar. Bu iş için ne kadar boya alacaklarını
hesaplamak için direği ölçmeye çalışmışlar. Çapını ölçmek kolay olmuş
ama ya yüksekliği? Onu ölçmek için Temel İdris'in omuzlarına çıkmış ama
direğin tam tepesine ulaşamamış. Idris; "Ben senden uzun boyluyum. Bir
de ben deneyim" deyip Temel'in omuzlarına çıkmış ama gene aynı sonuç...
Oturup ne yapacaklarını düşünürken yanlarına iri-yarı bir adam yaklaşıp
ne yaptıklarını sormuş. Temel'le Idris sorunu anlattıktan sonra, adam
direği yerden güç bela söküp yere yatırmış. Boyunu ölçüp tekrar yerine
diktikten sonra yoluna devam etmiş. Gittikten sonra Idris'le Temel
bakışıp gülüşmüşler: "Aptal herife bak! Biz ona yüksekliğini sorduk o
bize uzunluğunu verdi."
Bir şans daha
Kasabada
matematik dersinden herkes geçiyor, ama Temel bir türlü geçemiyor.
Temel'in babası okula giderek Temel'in matematiğinin aslında iyi
olduğunu, Temel'in notlarının öğretmenlerin Temel'e olan gıcığından
kaynaklandığını söyler. Bunun üzerine Müdür'le Temel şöyle bir anlaşma
yaparlar: Bir stadta bütün halk toplanacaktır; sahanın ortasına masa
kurulup Temel halkın huzurunda sözlü olacaktır.. Ve tarih belirlenir; o
gün gelir, bütün halk stadta toplanır; saha ortasında sözlü başlar:
Öğretmen Temel'e sorar: - "Söyle bakalım 7 kere 7?" Temel hiç
düşünmeden cevap verir: - "49" Statdan bir gürültü kopar: - "Bir şans
daha verin, bir şans daha verin."